Cuma, Şubat 10

Türk Günü

Ezgi okul arkadaşlarına ülkemizi tanıtmak için bir gün düzenledi. Öğretmenleri, arkadaşları Ezgi ve eşimin yapacakları sunumları dinleyecekler. Bendenizde Türkiye'den özenle aldığım lokumların yenilmesi ve bana birşey kalmamasının hüznünü yaşayacağım.

Ezgi'nin Arap kökenli (Kuveytli sanırım) bir arkadaşı sürekli olarak eşime arapça yazdığı metni gösterip "haydi oku" demesi, okuyamadığımızı söylediğimizde şaşırıp kalması, çocuklardan birinin sürekli olarak "siz çok savaşan bir ülkesiniz" demesi, haritada Türkiye'yi bulamamaları, öğretmenlerinden birinin Türkiye'nin komşusu olarak bildiği Pakistan'ın durumu ve geçen depremde bizim etkilenip etkilenmediğimizi sorması gibi konularını göz ardı edersek gün tam bir Türk Günü olarak geçti diyebiliriz.

Turizm Bakanlığından aldığımız DVD'li tanıtımı izleyen bilgisayar öğretmeni Türkiye'nin güzel bir ülke olduğunu, tatil için oraya geldiğinde can güvenliğinin olup olmadığını sordu.... Ahhhhhhh....

Birde şu her tanıtım afişine "TURKEY" yazmıyor muyuz.... Ah bakanlık ah.... Amerika'da aptalca birşey yaptığında "are you turkey" diyorlar. Sen halen afişlere Turkey yazıyorsun... Yazmayın şunu. 1930 yılına kadar çok itibarlı olan bu hayvan şimdilerde Bush ile aynı kefede... yani aptalca birşey yapınca "are you bush" diyorlar...yada yukarıda yazdığım gibi "are you turkey"...

Amerikalılar, dahası İngilizler Turkiye deme yerine Turkey demelerine ne demeli. Türkmenistan'a, Turkmenistan diyorlar da bize Turkiye demiyorlar.

Neyse Türk lokumları ağızda tat bıraktıkça akılda da kalırız sanırım. 15. yüzyılın Anadolu şekeri, geleneksel damak zevkimiz, bizi tanıtan en güzel turizm elçisi oldu sanırım.