Pazartesi, Şubat 20

Presidents' Day

Presidents' Day ne anlama gelir bilmiyorum, ama bizim için en güzeli bugünün tatil olması.

Haluk Tanrıkulu

Pazar, Şubat 19

Power is off....

Enerjide çalışırken, Amerikda hiç elektrik kesintisi olur mu der, olmayacağını kanaat eder, yada istatistiklere göre kesintilerin olmadığını ispat etmeye çalışırdık...

Ama burada sabahın onunda başlayan bir arıza nedeni ile Westgatte kampus sustu. Isıtma ve aydınlatma yapılamayınca, Tang binasının 24. katına çıkıp orada ısındık, evde yemek yapamadığımız içinde MIT Westgate çalışanları bizleri ağırladılar....

Yani buradada kazaların olması nedeni ile elektrik kesintisi oluyor. Su borularının patlaması ve sızan suların elektrik panasonuda kısa devre yapması sonuçunda elektrik kesintisi oldu. Geç saatlere kadar ancak tamir edilebildi. Bizde yaklaşık yüz Westgate sakini ile değişik bir gün geçirdik.

Haluk Tanrıkulu

MIT - CINEMA


Wallace and Gromit in The Curse of the Were-Rabbit, eğlenceli bir çocuk filmi. Soğukta birazda koşturarak Ezgi ile girdik salona. filmin başlamasına 5 dakika var. Salon, bizim gibi geç gelenler ile dolmaya başlad.

Eğlenceli, gülmece bir film. Gitmedi iseniz, bir DVD'sini almanızı ve seyretmenizi tavsiye ederim.

Haluk Tanrıkulu

Cuma, Şubat 17

Prezentasyon Nasıl Yapılır


Uzmanı anlatıyor. Bir sunum yaparken;

- Konuşurken dinleyicilerin gözüne bakacasın
- Sunumun slaytlarını kesinlikle kendin hazırlayacaksın
- Özet bilgiler olacak
- Ucan, kaçan oradan buraya gidip gelen yazılar, resimler olmayacak
- Özü verip başlayacaksın...

Vahhh vahh...

Bizde biliyoruz bunları ama gelde bizdekilere bunları anlat... Kendi sunumlarımız için bunlar geçerli olabilir. Ama bu eğitimi kayda alıp ilgililere göstermek gerekir. Nede olsa eğitimi veren kişi bu işi 30 yıldır yapıyorum diyor. Söylediklerinde yerden göğe kadar haklı.

Bizde, hazır sunumlar olur. Kanun mu anlatacaksın, içinde kanunun tüm detaylarının yazıldığı metni koymayıda unutmayız. Birde meraklarını cezbetsin diye olmadık, konu ile ilgisi olmayan sütünlar, uçan yazılar, sesler, uçuşan resimler ekleyiveririz. Olmadı birde santral nasıl çalışıyor, TCP-IP nedir gibi entellektüel, ingilizce kelimeleride sıkıştırırız...

Yaptık mı size bir kanun tanıtım sunumu... birde sunan konuyu bilse, ucana kaçana bakacağına özündeki bilgiye hakim olsa can sağlılığı...akıl sağlığı...

İşte bunları düşündüm, sunum tekniklerini dinlerken.... Vah halimize dedim...

Haluk Tanrıkulu

Perşembe, Şubat 16

ON-LINE LEADERSHIP WORKSHOP


MIT'de öğrenci sadece, bilimsel bilgi ile yüklenmiyor. Öğrencisinin gelecekte ülke ve dünya yönetiminde söz sahibi olacağına inan MIT, öğrencisini liderlik eğitimleri ile güçlü kılmaya çalışıyor.

Bu eğitimler, farklı ortamlarda, farklı bölümlerde yapılan seminerler ile gerçekleştiriliyor. IAP böyle eğitimleri almak içi büyük bir fırsat. Ayrıca MIT intranettinde bol miktarda liderlik eğitimleri var.

Detaylar önemli ama burada yazmak yersiz. Liderlik, öğretilen ve kesinlikle eğitim alınmadan yapılması imkansız birşey. Doğal lider, Metcalf gibi işinide çok iyi bilen bir iki tipte çıkabilir ama temelde liderlik için kesinlikle ciddi eğitimler alınmalı. Lider rolü çok önemli. Bizdeki gibi liderlik ile yöneticilik karıştırılmamalı. Zaten bizde yöneticiliğin olgunlaştığı şartlar çok farklı şartlar. Liderlikle ilgisi yok. Doğru olan ise çalışma ortamının gelişmesi ve ülkenin kalkınması içinde liderlerin yönetici pozisyonuna yükseltilmeleri gerekir.

MIT bu yüzden adım başı liderlik seminer ve çalıştayları yapıyor. Buradan mezun bir öğrenci, en azından beş altı tane böyle seminerleri almış oluyor.

Çarşamba, Şubat 15

Haydi uç...

Carl Dietrich, uçak muhendisliğinde doktora öğrencisi. Lemelson-Mit icat ödülünü bu sene alan kişi. Tamı tamamına 30000 dolar. Ne yapmışta bunu kazanmış birde ona bakalım.


Dietrich, düşünmüş taşınmış, yahu demiş kısa mesafeli yolculuklarda yani 100 ile 500 mil arasındaki ucuşlarda, hava alanına gideceksin, ucağa bineceksin, ucaktan ineceksin, havalimanından ayrılacaksın, toplam 4-5 saat. Araba ile gitsen daha kısa sürüyor demiş.



Ben ne yapayım o zaman bir ucak icat edeyim, ucak araba gibi hemen kalksın, hop gideceğim yere gitsin. Roket gibi. Yani uçan bir araba...

Hayal etmiş yani, hayalini gerçekleştirsin diye ona ödül olarak para vermişler.

Bu ödülleri alıp harcıyamıyorsunuz. Yani 30000 doları cukka yapıp cebinize indiremiyorsunuz. Madem hayal ettin yap işte diye sana para veriyorlar.

Ne güzel ama... bizde olsa keşifçi ertesi gün ortalıktan yok olurdu. Nede olsa borcu ile övünen bir milletiz.

Haydi bakalım...

Haluk Tanrıkulu

Salı, Şubat 14

Haydi Sizinde Kutlu Olsun...




Valentine`s Days, yakınlarını,sevdiklerini anmak, onlari aramak için bir vesile. Sadece bizde sevgililer günü olarak kutlanıyor ve sevgililer bir birlerine hediye alarak kutluyorlar sanırım.

Amerikalılar, iş arkadaşlarından tutun, ögrencilerine, dostarına kadar tüm yakınlarına küçük kartlardan, küçük çikolatalar gibi maddi değeri fazla olmayan hediyeler veriyorlar. Bu senin dostluğundan memnunum demek.

Biz ise tüketmek için, abartmak için ve sadece sevgiyi ask sanarak kutluyoruz.

Kopye çekmeyi bile beceremiyoruz.

Haluk Tanrıkulu

Cumartesi, Şubat 11

Dergiler...

Eve geldiğimde birikmiş dergilerimi görünce sevindim. Amerikada olmanın en büyük avantajlarından biride çok ucuza dergilere abone olmanız. Birde altı aya kadar varan bedava abonelikler yok mu... ne güzel değil mi..



Spectrum abone olduğun dergilerden biri. Geniş kapsamında keyifli dakikalar geçirmemi sağlıyor. Potentials dergiside böyle bir dergi. Bu iki dergide bana IEEE üyeliğimden dolayı geliyor.


Ama MIT teknoloji dergisi Technology Review bir harika. MIT çalışmalarını bu şekilde paylaşıyor. Bilimin toplumun bir parçası olduğu bilincini hiç yitirmeden. Bilimi toplum için yaptığını belgeliyor birazda.

Şimdi düşünelim bakalım. Benim ünivesitem hangi süreli yayını çıkarıyor. Yada çıkarmaya çalışıyor. Çıkarsada içine ne yazıyor. Derliyor mu yoksa kendi buluşlarını icatlarını mı yazıyor...

Ahhh ... basacak matbaanda olsa bilgin olmayınca tabii ki dergide çıkaramasın kitapta bastıramazsın. Artık kabul etmek gerekiyor.. Biz telekomcu pardon tele voleci bir toplumuz... benim terliklerim nerede ... açın şu televizyonu....

Model Plane


Bu blogta Turkce karekterleri kullanamadim. Ileriki tarihlerde duzeltmeye calisacagim.

Sonunda buyuk yesil alana gelebildiler. Gelenler Cambridge yakinlarindaki eyaletlerden gelen model ucak meraklilari. Kumeler halinde MIT bu genis yesilliklerinde kendilerine gokyuzu kadar genis olmasada bir yer bulmanin ozgurlugunde model ucaklarini ucurdular.

Ucaklar ve onlari yapan ve kullananlarin keyifleri yuzlerinde okunuyordu.

Ucaklar, etil alkol, gazyagi veya benzin kullaniyorlar. Kisa mesafeli bir kalkis ile havada suzulup tekrar yere iniyorlar. Kumandanin basindaki RF ile bunu yonetiyor.

Menzilleri az, bir iki mil gecmiyor. Yuksege ise fazla cikamadilar.

Star market alisverisi donusumde, sahayi doldurmus bu kalabaliga karistim. Ucak meraki, oyuncak meraki insanlari buralara kadar getirmis.

Bizim kaygilarimiz baska, Tip1 mi, Tip 2 mi....

Aklimda Ankarada, elimde posetler, MIT'in orta yerinde, kus misali ucan bu kucuk ucaklara bakakaldim.

Bakmak yetmiyor, yapmak ve ucurmakta gerekiyor.

Haluk Tanrıkulu

Cuma, Şubat 10

Türk Günü

Ezgi okul arkadaşlarına ülkemizi tanıtmak için bir gün düzenledi. Öğretmenleri, arkadaşları Ezgi ve eşimin yapacakları sunumları dinleyecekler. Bendenizde Türkiye'den özenle aldığım lokumların yenilmesi ve bana birşey kalmamasının hüznünü yaşayacağım.

Ezgi'nin Arap kökenli (Kuveytli sanırım) bir arkadaşı sürekli olarak eşime arapça yazdığı metni gösterip "haydi oku" demesi, okuyamadığımızı söylediğimizde şaşırıp kalması, çocuklardan birinin sürekli olarak "siz çok savaşan bir ülkesiniz" demesi, haritada Türkiye'yi bulamamaları, öğretmenlerinden birinin Türkiye'nin komşusu olarak bildiği Pakistan'ın durumu ve geçen depremde bizim etkilenip etkilenmediğimizi sorması gibi konularını göz ardı edersek gün tam bir Türk Günü olarak geçti diyebiliriz.

Turizm Bakanlığından aldığımız DVD'li tanıtımı izleyen bilgisayar öğretmeni Türkiye'nin güzel bir ülke olduğunu, tatil için oraya geldiğinde can güvenliğinin olup olmadığını sordu.... Ahhhhhhh....

Birde şu her tanıtım afişine "TURKEY" yazmıyor muyuz.... Ah bakanlık ah.... Amerika'da aptalca birşey yaptığında "are you turkey" diyorlar. Sen halen afişlere Turkey yazıyorsun... Yazmayın şunu. 1930 yılına kadar çok itibarlı olan bu hayvan şimdilerde Bush ile aynı kefede... yani aptalca birşey yapınca "are you bush" diyorlar...yada yukarıda yazdığım gibi "are you turkey"...

Amerikalılar, dahası İngilizler Turkiye deme yerine Turkey demelerine ne demeli. Türkmenistan'a, Turkmenistan diyorlar da bize Turkiye demiyorlar.

Neyse Türk lokumları ağızda tat bıraktıkça akılda da kalırız sanırım. 15. yüzyılın Anadolu şekeri, geleneksel damak zevkimiz, bizi tanıtan en güzel turizm elçisi oldu sanırım.

Fuel from grass



Amerika'daki benzin fiyatlarinin yukselmesi sonucunda ciddi ciddi alternatif enerji kaynaklarina yonelmeye basladigini gormek mumkun. Bush surekli olarak calismalarinin bu yonde olmasi gerektigini soyleyip duruyor. Sanirim Irak'ta tahmininden az petrol buldu.

Bilim adamlarida alternatif yakit olarak, biomass oneriyorlar. Bu ethanol. Arabalarda kolaylikla kullaniliyor. Ethanol bildiginiz gibi sera etkisi yapmiyor, uretimi daha kolay, yani tarladan topluyorsun otu, benzini elde ediyorsun.

Durum boyle iken ve yillardir bu calismalar burada devam ederken, bizlerde kirac arazilerimize ot ekebiliriz, petrol zengini olmadik ama belki ottan, copten zengin olabiliriz.

Tabii ki bunu yapmak icin ciddi bilimsel calismalara ve kararli programlara gerek duyuluyor.

Bu otlar, koy ortasina yerlestirilmis ottan ethanol yapan makinelere atiliyor, buradandan ethanol elde ediliyor. Deneme amacli yapilan bu calismalar cok basarili olmussa benziyor. Bu ethanolu koyluler traktorlerinde kullaniyorlar.

Darisi bir kez daha bizim basimiza diyelim ve bu faslida kapatalim.

New images capture virus in extraordinary detail

MIT aratirmacilar, elli yildir elektron mikroskoplarini gelistirmeye calisiyorlar. Bu konuda geldikleri nokta ise bir hucreye etki eden virusun, hucreye girerken fotografini cekmeyi basarmis olmalari. Bu yapi ile virusun hucre icindeki etkinliginide izleyebiliyorlar.

Tibbi arastirmalarda muhendislik destegi buna denir sanirim.

Çarşamba, Şubat 8

Noam Chomsky Presents Panel on Terrorism


Noam Chomsky, burada genis katilimli bir konferans daha verdi. Chomsky, burada verdigi 2. konferans bu.

Chomsky'in bu konferanslari esnasinda MIT kitabevinde onun kitaplarinda hayli indirimler oluyor. Bu sefer bir iki kitap almaya calisacagim.

Konferans detaylari web oldugu icin bunu tekrar tekrar burada yazmama gerek yok.